Geleneksel ders işleyişinde, öğretmenin sorduğu sorulara çoğunlukla sınırlı sayıda öğrenci cevap verir. Bu öğrencilerin yanıtları alındıktan sonra, öğretim kaldığı yerden sürdürülür. Ancak bu süreçte, sınıfın büyük bir bölümü yalnızca dinleyici konumunda kalır. Öğrenciler, birbirlerinin düşüncelerini yeterince duyamaz; dolayısıyla ortak öğrenme zemini oluşmaz. Genellikle aynı öğrencilerin kendini ifade edebildiği bu ortamda, diğerleri sürecin dışında kalır. Bu tür bir öğretim düzeninin, tüm öğrencilere eşit düzeyde katkı sunması beklenemez.
Araştırmalar, öğrencilerin öğrenme sürecine aktif olarak katıldıklarında ve akranlarıyla etkileşim kurduklarında daha derin ve kalıcı öğrenmeler gerçekleştirdiklerini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, etkileşimi esas alan öğrenme ortamlarının oluşturulması, öğretim sürecinin verimliliği açısından büyük önem taşır. Bu hedefe ulaşmada, ders işleyişinde aktif öğrenme tekniklerinden yararlanmak etkili bir yöntemdir. Bu bağlamda “Pazar Yeri” tekniği, öğrenciler arasında karşılıklı fikir alışverişini destekleyen ve katılımı artıran uygulanabilir tekniklerden biridir. Tekniğin temel uygulama adımları şu şekilde özetlenebilir:
Tekniğin uygulanmasına öğretmenin yönelttiği bir soruyla başlanır. Ardından, öğrencilerin bu soruya ilişkin düşüncelerini yazabilmeleri için küçük not kâğıtları dağıtılır. Öğrenciler, belirlenen süre içinde yanıtlarını yazarak bu kâğıtları ya yakalarına yapıştırır ya da karşıdan okunabilecek şekilde ellerinde tutar. Daha sonra sınıf içerisinde dolaşarak birbirlerinin yanıtlarını incelerler. Karşılıklı olarak beğenilen yanıtlar olduğunda, öğrenciler not kâğıtlarını birbirleriyle değiştirir. Belirlenen süre boyunca bu etkileşim devam eder. Etkinlik sonunda ise, öğrencilerden soruya dair ne öğrendiklerini ve bu bilgileri hangi arkadaşlarından edindiklerini sözlü olarak paylaşmaları istenir.
Tekniğin en güçlü yönlerinden biri, öğrenciler arasında farklı yanıtların konuşulmasına ve bu yanıtların karşılaştırılarak değerlendirilmesine imkân tanımasıdır. Bu karşılıklı etkileşim, öğrencilerin düşünme becerilerini geliştirir ve konuyu çok yönlü ele almalarını sağlar. Ancak, bu etkileşimin etkili olabilmesi için uygulama sırasında bazı noktalara dikkat edilmelidir. Özellikle küçük yaş gruplarında öğretmenin de hazırladığı bir not kâğıdıyla etkinliğe katılması, öğrencilerin katılım motivasyonunu artıracaktır. Ayrıca, kart değişim süreci tamamlandıktan sonra, öğrencilere bu değişimi neden yaptıkları ya da neden yapmadıkları mutlaka sorulmalıdır. Bu değerlendirme aşaması, hem konunun önemini vurgulamak hem de olası kavram yanılgılarını fark etmek açısından kritik bir rol oynar. Etkinlik sonunda, kullanılan not kâğıtları sınıf panosunda sergilenerek öğrenme süreci görünür kılınabilir.
Pazar Yeri tekniği, uygun bir ders planlamasıyla her branşta ve çok çeşitli konularda rahatlıkla uygulanabilir. Öğrenciler arası etkileşimi destekleyen bu yöntem, farklı derslerde anlamlı öğrenme fırsatları sunar.
Hayat Bilgisi dersinde “Sağlıklı olmak için nelere dikkat etmeliyiz?” sorusu yöneltilerek öğrencilerden düşüncelerini kartlara yazmaları istenebilir. Kartlar üzerinde beslenme, uyku düzeni, spor yapma ya da kişisel bakım gibi farklı boyutlarda yanıtlar yer alabilir. Öğrenciler bu cevapları karşılaştırarak sağlıklı yaşamın çeşitli yönlerini keşfetme imkânı bulurlar.
Türkçe dersinde, öğrencilerden yeni öğrendikleri kelimeleri cümle içinde kullanmaları istenebilir. Hazırlanan cümleler sınıf içinde dolaştırılarak, aynı kelimenin farklı bağlamlarda nasıl kullanıldığını görmeleri sağlanır. Bu uygulama, kelime dağarcığını zenginleştirmenin yanı sıra bağlam içinde anlam kurmayı da destekler.
Matematik dersinde ise bir problem sorusu üzerinden farklı çözüm yolları geliştirilebilir. Öğrenciler çözüm yöntemlerini yazdıkları kartları birbirleriyle değişerek çeşitli yaklaşımları karşılaştırır. Bu karşılaştırma, yalnızca doğru cevaba ulaşmakla kalmaz; aynı zamanda hataların fark edilmesine ve alternatif çözüm yollarının öğrenilmesine de katkı sağlar.
Görsel Sanatlar dersinde bir hikâye okunup, hikâyede fiziksel özellikleri anlatılan bir karakterin resmini çizmeleri istenebilir. Öğrenciler yaptıkları çizimleri sınıf içinde dolaştırarak hem başkalarının yorumlarını alır hem de metinde verilen betimlemelere uygunluk açısından kendi çalışmalarını değerlendirme fırsatı bulurlar.
Aktif öğretim tekniklerine, özellikle kalabalık sınıflarda zaman yönetimini zorlaştıracağı ya da uygulanmasının pratikte güç olacağı gerekçesiyle mesafeli yaklaşıldığı görülmektedir. Oysa etkili öğretim, yalnızca yöntemin kendisine değil; o yöntemin nasıl, ne kadar ve ne amaçla uygulandığına bağlıdır. Her öğretim yöntemi, dersin içeriğine ve öğrenci grubunun özelliklerine göre esnetilebilir, sadeleştirilebilir ya da yeniden yapılandırılabilir. “Pazar Yeri” tekniği de bu esneklik potansiyeline sahip, öğretmenin küçük dokunuşlarla sınıf ortamında yüksek etkileşim sağlayabileceği güçlü bir araçtır. Öğrenciyi yalnızca bilgi alıcısı değil, sürecin aktif bir öznesi hâline getiren bu yöntem, anlamlı öğrenme ortamlarının kapısını aralamaktadır.

Yorumlar
Yorum Gönder