Kitap Oku Demek Yerine Neler Yapılabilir?

Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak için çeşitli rutinler oluşturulması önemlidir. Ancak bu süreç doğru yönetilmediğinde kitaplara karşı olumsuz bir tutum gelişebilmektedir. Özellikle çocuklar üzerinde okuma baskısı kurmak ve bu yönde sürekli uyarılarda bulunmak, sürecin en sık yapılan hatalarındandır. Evde ya da okulda "kitap okuyun" çağrısıyla karşılaşan çocuklar zamanla okuma eyleminden uzaklaşmakta, kitaplara karşı da soğukluk hissetmektedir. Okuma, çocukların iç dünyasında bir merak ve keşif alanı olmaktan çıkarak yerine getirilmesi gereken bir yük hâline gelmektedir.

Çocukların kitaplara karşı mesafeli bir tutum geliştirmesinde okuma sürecinin nasıl kurgulandığı belirleyici bir rol oynamaktadır. Özellikle sürecin tekdüze bir yapıya bürünmesi, çocukların kitaplarla kuracakları doğal bağı zayıflatmaktadır. Bu tekdüzelik hem seçilen materyallerde hem de desteklenen becerilerde açıkça görülmektedir. Çoğu zaman yalnızca kitaplara, kitaplar içinde de masal ve hikâye türlerine yönelinmekte; bu sınırlı yaklaşım, çocuklarda hem kitap kavramına hem de belirli türlere karşı önyargı oluşmasına neden olabilmektedir. Öte yandan okuma çalışmalarının yalnızca sessiz bir etkinlik olarak sürdürülmesi ve sürecin konuşma, dinleme ve yazma gibi farklı becerilerle desteklenmemesi de çocukların gözünde okumayı monoton ve sıkıcı bir uğraş hâline getirmektedir. Oysa materyal seçiminde ve kullanılan becerilerde çeşitlilik sağlanarak okuma süreci hem zenginleştirilebilir hem de çocukların okuma rutinleri oluşturmalarına imkân tanınabilir.

Beceride Çeşitlilik

Okuma çalışmaları yalnızca sessiz bireysel etkinlikler olarak değil; konuşma, dinleme ve yazma becerileriyle desteklenen bir bütün olarak tasarlanmalıdır. Çocuğun, okuduğu kitapla ilgili düşüncelerini ifade edebildiği, arkadaşlarının yorumlarını dinleyebildiği ve yazılı çalışmalarla sürece katılabildiği etkinlikler okuma sürecini monotonluktan çıkarıp etkileşimli bir boyuta taşıyacaktır. Böylelikle çocuk için kitap yalnızca gözle taranan bir nesne olmaktan çıkar; anlamlandırılan, tartışılan ve paylaşım konusu yapılan bir içerik hâline gelir. Bu noktada farklı becerilerin devreye girmesine imkân veren birçok uygulamadan yararlanmak mümkündür.

Hediye Kitabım

Sınıfta ikili öğrenci grupları oluşturulur ve her öğrenciden arkadaşına hediye etmek üzere bir kitap seçmesi istenir. Öğrenciler, hediye edecekleri kitabı önce kendileri okuyarak içerik hakkında bilgi sahibi olur. Daha sonra, bu kitabı arkadaşlarına hediye ederler. Böylece sınıfta aynı kitabı okuyan küçük gruplar oluşur. Hediyeleşen öğrenciler, okudukları kitapları birlikte tanıtırlar. Sunum sırasında diğer öğrenciler tanıtımları dinleyerek beğendikleri kitapların isimlerini not alır. Bu etkinlik sonunda her öğrencinin ilgisini çeken kitaplardan oluşan kişisel bir liste oluşmuş olur. Benzer bir çalışma ev ortamında da uygulanabilir; aile bireyleri arasında kitap hediyeleşmesi sağlanarak süreç desteklenebilir.

Ortak Kitabım

Hediyeleşen ikili öğrenci gruplarından belirli bir süre boyunca kitap arkadaşı olmaları istenir. Her ikili, birlikte okuyacakları bir kitap seçer. Okuma süreci paylaşım temelli yürütülür: İlk gün bir öğrenci kitabın belirli bir bölümünü okuyup özetleyerek arkadaşına anlatır, ardından diğer öğrenci kaldığı yerden devam eder ve okuduklarını anlatır. Okuma ve anlatım sırasıyla ilerlerken süreç hem karşılıklı dinleme hem de anlatma becerilerini geliştirmeye katkı sağlar. Böylece okuma yalnızca bireysel bir etkinlik olmaktan çıkar; birlikte keşfetmeye ve düşünceleri paylaşmaya dayalı bir çalışmaya dönüşür.

En Çok Okunan Kitap

Çocuklarda kitap seçim kültürü oluşturmak amacıyla yürütülen bir çalışmadır. Sınıfta ya da evde kitaplıkta bulunan kitapların arka kapaklarına isim listeleri yapıştırılır. Kitabı okuyan öğrenciler, adlarını bu listeye ekler. Böylece hangi kitapların daha çok ilgi gördüğü görünür hâle gelir. Aynı kitabı okuyan öğrenciler belirlenerek sınıf içinde kitap hakkında sohbet ortamları oluşturulabilir. Bu çalışma, öğrencilerin yalnızca kitap okumalarını değil, aynı zamanda okudukları kitaplar üzerine düşünmelerini ve paylaşımda bulunmalarını da destekler.

Oku-yorum

"En Çok Okunan Kitap" çalışması sonucunda sınıfça en fazla beğenilen kitaplar belirlenir ve bir pano üzerinde sergilenir. Öğrencilere, bu kitaplarla ilgili düşüncelerini yazmaları için küçük not kâğıtları dağıtılır. Yazılan yorumlar panoya asılır ve sınıfça birlikte okunur. Henüz o kitabı okumamış öğrenciler yapılan yorumları inceleyerek kitap hakkında fikir edinir. Bu uygulama, öğrencilerin yalnızca kitap okumalarını değil, aynı zamanda okudukları üzerine düşünmelerini ve görüşlerini paylaşmalarını teşvik eder.

En Güzel Cümle

Öğrencilerin seçici okuma becerilerini geliştirmek amacıyla yürütülen eğlenceli bir çalışmadır. Öğrenciler, evde ya da okulda gerçekleştirdikleri okuma etkinlikleri sırasında kitapta en çok beğendikleri cümleyi küçük bir not kâğıdına yazarak getirirler. Her öğrenci, seçtiği cümleyi paylaşır ve neden o cümleyi beğendiğini açıklar. Paylaşılan cümleler sınıf panosunda sergilenir. Uygulama ilerledikçe öğrencilerin odaklandıkları farklı ifadeler ve metinlerde yakaladıkları ayrıntılar dikkat çekici hâle gelir. Böylece çocuklar okumayı sadece metni takip etmekten öte anlam arayışına dönüştürmeye başlarlar.

Favori Yazarım

Kitap okuma kültürünün kalıcı hâle gelmesi için çocukların sevdikleri yazarları tanıması ve takip etmesi önemlidir. Bu etkinlikte, öğrencilerden en beğendikleri yazarların isimlerini belirlemeleri istenir. Her öğrenci, seçtiği yazarı neden sevdiğini kısa bir sunumla açıklar. Uygulama gününde öğrenciler, favori yazarlarına ait kitapları sınıfa getirir ve yazarın eserlerini, yazı tarzını tanıtarak arkadaşlarıyla paylaşır. Öğretmen, belirlenen yazarlardan birini seçerek etkinliğe yön verebilir. Böylece çocuklar sadece kitap değil, yazar üzerinden de bir okuma alışkanlığı geliştirir ve okuma sürecinde kişisel ilgi alanlarını keşfetmeye başlar.

Nostalji Günü

Kitaplarla ilgili en yaygın yanlış inanışlardan biri, bir kitabın yalnızca bir kez okunabileceği düşüncesidir. Bu kalıp, çoğu zaman çocuklara küçük yaşlardan itibaren istemeden de olsa aşılanmaktadır. Kitapların sürekli yenilenmesi ve sayfa sayısının sınıf seviyesine göre artırılması yönündeki beklentiler, çocuklarda eski kitapların değersiz olduğu algısına yol açmaktadır. Oysa okur, her yaşta ve her dönemde aynı kitaptan farklı anlamlar çıkarabilir. Bu gerçeği gösterebilmek için “Nostalji Günü” uygulaması yapılabilir. Belirlenen bir günde öğrenciler, küçük yaşta okudukları bir kitabı yeniden getirip okurlar. Ardından farklı yaşlarda aynı kitaba nasıl farklı anlamlar yüklediklerini tartışırlar. Böylece kitapların sadece yaşa göre değil, okuma deneyimine göre de değer kazandığı bilinci oluşturulmuş olur.

Hangi Kitap?

Okuma çalışmalarında çoğu zaman nicelik ön plana çıkar; çocukların kaç kitap okuduğu, nasıl okuduklarından daha çok önemsenir. Bu anlayış, okuma sürecinin yüzeysel bir etkinliğe dönüşmesine yol açmaktadır. “Hangi Kitap?” uygulaması, bu yanlış algıyı kırmayı amaçlar. Etkinlikte, öğrencilerden sıralarında arkalarını dönmeleri istenir. Öğretmen, sınıf kitaplığından seçtiği bir kitabın herhangi bir bölümünden okumaya başlar. Okuma sırasında belli noktalarda durarak öğrencilere "Hangi Kitap?" sorusu yöneltilir. Çocuklar tahminlerini yapar ve neden o tahminde bulunduklarını açıklarlar. Kitabın ismi doğru tahmin edilene kadar okumaya devam edilir. Kitabı doğru bilen öğrencinin grubu, o hafta kitabı okuma hakkı kazanır. Bu etkinlik çocuklarda dikkatli dinleme, metin ipuçlarını değerlendirme ve derin okuma becerilerini geliştirmeye yardımcı olur.

Kitaptan Çıkan Etkinlik

Okuma çalışmalarında kitaplar çoğu zaman günlük yaşamdan kopuk bir biçimde ele alınmakta, metinle gerçek hayat arasında bağ kurulamamaktadır. Oysa her kitap, okurun yaşamına farklı bir bakış açısı kazandırabilecek zenginliktedir. Bu amaçla “Kitaptan Çıkan Etkinlik” uygulaması yapılabilir. Uygulamada, okunan kitapta karşılaşılan bir sorun üzerine çözüm aramak, haksızlığa uğrayan bir karaktere destek vermek ya da sunulan bir fikri gerçek hayatta uygulamak gibi etkinlikler tasarlanır. Böylece çocuklar, kitapları yalnızca okumakla kalmaz; yaşantılarıyla ilişkilendirerek yeni deneyimler üretirler. Bu süreçte öğretmen veya ebeveynin yönlendirmesi önemlidir. Kitaplar bu gözle okunduğunda, çocukların dünyasında gerçek anlamda iz bırakan etkinlik fırsatları ortaya çıkacaktır.

Materyalde Çeşitlilik

Beceri çeşitliliği kadar, okunan materyallerde sağlanacak çeşitlilik de okuma sürecinin zenginleşmesi için kritik bir öneme sahiptir. Okuma çalışmalarını yalnızca masal ve hikâye kitapları üzerinden yürütmek çocukların farklı türlerle tanışmasını geciktirmekte ve kitap algısını daraltmaktadır. Oysa düzeye uygun seçilecek çizgi romanlar, biyografiler, fıkralar, şiir kitapları ve bilgilendirici metinler, çocukların hem yazı türlerini keşfetmelerine hem de kendi ilgi alanlarına uygun kitaplar belirlemelerine yardımcı olur. Bununla birlikte, okuma çalışmaları yalnızca kitaplarla sınırlandırılmamalıdır. Dergi, gazete, mektup, günlük, ilaç prospektüsü, kullanım kılavuzları, el ilanları, afişler ve dijital içerikler gibi farklı kaynaklardan da yararlanılabilir. Böylece çocuklar için okuma eylemi yalnızca kitaplarla sınırlı bir etkinlik olmaktan çıkar; yaşamın farklı alanlarına yayılan doğal bir alışkanlığa dönüşür. Bu amaçla materyal çeşitliliğini desteklemek için sınıf ortamında veya evde kolaylıkla uygulanabilecek bazı çalışmalar yapılabilir.

Duvar Gazetesi

Çocukları gazete ile tanıştırmak ve farklı bir okuma deneyimi sunmak amacıyla yapılabilecek bir çalışmadır. Öğretmen veya aile bireyleri, günlük gazetelerde çocukların seviyesine uygun haberleri seçerek bir panoya asar. Öğrencilerden, seçilen haberi okuyup küçük bir not kâğıdına yorumlarını yazmaları istenir. Yazılan yorumlar haberin yanına yapıştırılır ve farklı çocukların farklı bakış açılarıyla aynı haberi değerlendirmeleri sağlanır. Bu etkinlik, çocukların yalnızca okumalarını değil, okudukları üzerine düşünmelerini ve yorum geliştirmelerini de teşvik eder.

Sınıf Gazetesi

Çocukların yazma ve paylaşma becerilerini geliştirmek amacıyla gerçekleştirilen bir çalışmadır. Belirlenen bir konu hakkında öğrencilerden kısa yazılar yazmaları istenir. Yazılan metinler, hazırlanan bir gazete şablonuna yerleştirilir ve sınıf gazetesi oluşturulur. Dileyen öğrenciler, kendi çizimlerini de ekleyerek gazeteye katkıda bulunabilir. Hazırlanan gazete, belli sayıda çoğaltılarak sınıfta okunur ve yazarlar yazılarıyla ilgili gelen soruları yanıtlar. Benzer bir çalışma aile katılımıyla ev ortamında da yürütülebilir. Bu etkinlik, çocukların yazılı anlatım becerilerini geliştirmenin yanı sıra yazdıklarını başkalarıyla paylaşarak iletişim deneyimi kazanmalarına da katkı sağlar.

Köşe Yazarları

Çocukların yazılı anlatım becerilerini geliştirmek ve dijital ortamda üretim yapmalarını teşvik etmek amacıyla yürütülen bir çalışmadır. Ücretsiz blog platformları (Blogger, Wordpress, Wix, Weebly) üzerinden sınıfa ait bir blog sayfası oluşturulur. Öğrenciler, belirlenen konularla ilgili kısa yazılar hazırlayarak blogda paylaşırlar. Her yazı sınıfça okunur ve isteyen öğrenciler yazılar hakkında görüşlerini belirtir. Bu süreç, öğrencilerin yalnızca yazı yazma becerilerini değil, okudukları metinler üzerinde düşünme ve geri bildirim verme alışkanlıklarını da destekler. Ayrıca, çocuklara dijital okuryazarlık konusunda erken yaşta deneyim kazandırır.

Sınıf Günlükleri

Sınıfta yürütülen nöbetçi öğrenci uygulamasına farklı bir boyut kazandırmak amacıyla gerçekleştirilen bir çalışmadır. Nöbetçi öğrencilerden, gün içinde sınıfta yaşanan önemli olayları veya dikkatlerini çeken gelişmeleri bir günlük defterine yazmaları istenir. Gün sonunda yazılanlar sınıfa okunur ve birlikte değerlendirilir. Bu süreç, öğrencilerin gözlem yapma, olayları sıralama ve yazılı olarak ifade etme becerilerini geliştirmelerine katkı sağlar. Ayrıca, günlüklerin okunması sayesinde sınıf içi iletişim güçlenir ve çocuklar birbirlerinin bakış açılarını tanıma fırsatı bulur.

Mektubun Var

Çocukların yazılı anlatım becerilerini geliştirmek ve okuma sürecine farklı bir etkileşim boyutu katmak amacıyla yapılan bir çalışmadır. Sınıfa bir posta kutusu yerleştirilir ve öğrenciler, arkadaşlarına mektup yazmaya teşvik edilir. Uygulamanın başlangıcında öğretmen, öğrencilere örnek olması için kısa bir mektup yazar ve sınıfla paylaşır. Daha sonra öğrenciler, arkadaşlarına yazdıkları mektupları posta kutusuna bırakır. Belirli aralıklarla kutu açılarak mektuplar okunur ve sahiplerine ulaştırılır. Bu etkinlik, çocukların düşüncelerini yazılı olarak ifade etmelerini, dil kullanımlarını geliştirmelerini ve yazılı iletişimin keyifli bir süreç olabileceğini deneyimlemelerini sağlar.

Çözüm Bul

Çocukların okudukları metinleri günlük yaşamla ilişkilendirebilmeleri amacıyla yürütülen bir çalışmadır. Belirlenen günlerde, seçilecek çeşitli materyaller üzerinden problem durumu içeren okuma etkinlikleri hazırlanır. Örneğin, bir ilaç prospektüsü verilerek hastalanan bir komşuya ilacın nasıl ve ne zaman kullanılacağını anlatmaları istenir. Ya da bir yemek tarifindeki eksik malzemenin bulunması ya da bir takvim yaprağından o güne ait önemli bir olayın çıkarılması gibi görevler verilebilir. Bu etkinlikler sayesinde çocuklar, okuma eylemini yalnızca bilgi edinme aracı olarak değil, aynı zamanda problem çözme ve günlük yaşamla bağ kurma süreci olarak deneyimlerler.

Okuma alışkanlığı kazandırma süreci, yalnızca çocuklara sürekli “kitap okuyun” uyarısı yaparak ya da onları kitaplarla baş başa bırakarak yürütülemez. Bu yaklaşım, zamanla okuma eyleminin bir zorunluluk gibi algılanmasına ve kitaplarla kurulan ilişkinin zayıflamasına neden olmaktadır. Oysa çocukların okuma sürecinde aktif rol almalarını sağlayacak etkileşime dayalı ve çeşitlilik içeren uygulamalara ihtiyaç vardır. Farklı becerileri ve materyalleri sürece dâhil ederek oluşturulacak etkinlikler, çocukların okumayı bir görev değil, bir keşif alanı olarak görmelerine imkân tanıyacaktır. Okuma alışkanlığını kalıcı hâle getirmenin yolu çocuklara yalnızca neyi okumaları gerektiğini söylemekten değil, okumayı yaşamın doğal ve keyifli bir parçası hâline getirmekten geçmektedir.


Yorumlar

  1. Tavsiye ettiğiniz etkinlikler oldukça ilgi çekici... Kaleminize ve emeklerinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaman ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim.

      Sil
  2. Hocam merhabalar.
    Herşeyden önce toplumumuzun kanayan yarasına çözüm üretme adına verdiğiniz çaba için teşekkür ederim.
    Ben de naçizane bir konuyu paylaşmak isterim.
    Gerçek anlamda kitap ile tanışmam ilkokul 3. Sınıfta katıldığım bir bilgi yarışmasında hediye edilen bir kitap ile başladı. Adı "mıh" gibi aklımda: "Kahramanlık Şiirleri Antolojisi"...
    400 sayfaya yakın, içerisinde ilkokul 3. Sınıf öğrencisine hitap edecek pek bir yanı olmayan ve kelimeleri anlaşılmaz bir kitap...
    Okumaya çalıştım, sevmeye çalıştım, anlamaya çalıştım ama nafile...
    Şayet o gün hangi yaş grubuna hangi kitabın hediye edileceğini bilen bir yarışma düzenleyicisi ile karşılaşmış olsaydım belki de hayata ve kitaplara olduğundan çok daha fazla bağlanacaktım.
    Özetle çocukları kitap ile tanıştırırken; en az üzerinize elbise alırken gösterdiğiniz hassasiyeti, kolunuza takı alırken aradığınız zarafeti, sevdiklerinizi yemeğe götürken beklediğiniz lezzeti arayın...
    Arayın ki okurken okumaktan, okuduktan sonra anlatmaktan, anlattıktan sonra yaşamaktan zevk alsın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap seçiminin ne kadar önemli olduğunu yaşadıklarımızdan yola çıkarak anlatmışsınız. Destekleyici yorumunuz için çok teşekkür ederim.

      Sil
  3. sayın hocam , çocuklara kitap okumayı sevdirme amaçlı yazılan tüm kitapların özetini yazmışsınız .Harikasınız.

    YanıtlaSil
  4. Gerçekten harika bir blog yazısı, emeğinize sağlık çok faydalı bir anlatım olmuş 👏👏

    YanıtlaSil
  5. Enes hocam kaleminize sağlık. Okumaya dair çok boyutlu bir yazı olmuş. Çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder