Okul Nöbeti: İş Yükü mü, Eğitsel Fırsat mı?



Nöbetçi öğretmen denildiğinde akla genellikle ders aralarında okulun güvenliğini sağlamak ve olası sorunlara müdahale etmek üzere görev yapan bir öğretmen profili gelir. Öğretmenler açısından ise nöbet, ders yüküne eklenen ve tamamlandığında bir rahatlama hissi yaratan ekstra bir sorumluluk olarak görülür. Bu algı, nöbetin eğitim ortamındaki rolünün anlaşılmasını engellemekte ve nöbeti yalnızca güvenlik tedbiri olarak değerlendirme eğilimini artırmaktadır. Oysa nöbet görevi, eğitim sürecine katkı sunabilecek bir fırsat olarak ele alındığında çok daha anlamlı bir hâle gelir. Öğrencilerin sosyal gelişimine katkı sağlama ve okul iklimini şekillendirme potansiyeli taşıyan bu görev, eğitim sürecinin tamamlayıcı bir parçası olarak değerlendirilmelidir.

Nöbet görevinin olumsuz çağrışımı, öğretmenlerin bu konu üzerine derinlemesine düşünmesini engellediği gibi uygulama noktasında da niteliksel sorunlar doğurmaktadır. Günün ders yoğunluğu da göz önüne alındığında öğretmenler açısından dinlenme zamanını ortadan kaldıran bir yük olarak algılanır ve bu yüzden nöbetin niteliğine odaklanmak pek mümkün olmaz. Bu durumda asıl amaç günü sorunsuz tamamlamak hâline gelir ve nöbet defterine atılan imza, o haftalık bu konunun kapandığı ve bir sonraki nöbete kadar unutulabileceği anlamına gelir. Bu nedenle okul toplantılarında en çok tartışılan konuların başında nöbet gelir.

Bu algının bir yansıması olarak nöbetin yalnızca güvenlikle ilişkilendirilmesi ve bu bağlamda öğretmene aşırı sorumluluk yüklenmesi de tartışmalara yol açmaktadır. Derslerin getirdiği zihinsel ve fiziksel yorgunluğa ek olarak nöbetin yarattığı ekstra yük, eğitimcileri alternatif çözümler aramaya yöneltmiştir. ‘Öğretmenler nöbet tutmamalı’, ‘Nöbet için farklı görevliler istihdam edilmeli’ ya da ‘Sadece bu iş için özel öğretmenler atanmalı’ gibi öneriler sıkça dile getirilir. Nöbetin öğretim dışı bir eğitim ortamı olarak ele alınması, bu önerilerin temelindeki eksik değerlendirmelerin gözden geçirilmesini sağlayabilir.

Oysa nöbet, yalnızca güvenliği sağlamak için değil, aynı zamanda eğitsel bir araç olarak da ele alınmalıdır. Nöbet görevinin eğitsel boyutunu göz ardı eden tanımlamalar ve öneriler, öğretmenlerin algısında gerçek bir değişim yaratmayacaktır. Nöbeti yalnızca bir yükümlülük ya da güvenlik tedbiri olarak görmek bu görevin eğitimdeki işlevini tamamen gözden kaçırmak anlamına gelir. Dolayısıyla, nöbetin yeniden yorumlanması ve öğretmenlerin bu görevi daha işlevsel ve eğitsel bir yaklaşımla ele almalarının sağlanması hem okul iklimi hem de öğrencilerin gelişimi açısından önemli bir adımdır.

Peki, bu noktadan hareketle nöbetin okul ortamına sağlayabileceği katkılar neler olabilir? Bu olası katkıları pedagojik bir yaklaşımla ele almak nöbetin eğitimdeki rolünü daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir mi?

Nöbet görevi, derin bir eğitsel anlam taşır.

Okul tanımlanırken, eğitim ve öğretim kavramları temel sorumluluk alanları olarak belirtilir. Öğretim ders saatlerinde yürütülürken eğitimin nerede ve nasıl gerçekleştiği çoğu zaman belirsiz kalır. Nöbet görevi tam da bu noktada devreye girebilir. Çocukların davranış kalıplarının kontrolsüz bir ortamda izlenmesine fırsat verdiği için yaşanan davranış sorunlarının veya aileden getirilen eksiklerin fark edilip planlı bir şekilde müdahale edilmesine olanak sağlar. Belirlenen sorunların çözümü, okulun eğitim işlevini yerine getirmesi anlamına gelir. Bu süreç, sene başında belirlenen eğitim-öğretim hedeflerinin de karşılık bulmasını sağlar.

Nöbet görevi, öğretmenlere derslerle ilgili doğal gözlem fırsatları sunar.

Nöbet görevi, öğretmenlere sınıf dışı doğal gözlem fırsatları sunar. Ders araları, öğrencilerin derslerde öğrendiklerini günlük hayata nasıl yansıttıklarını görmek açısından son derece değerlidir. Örneğin, matematik dersinde işlenen “paralarımız” konusu, öğrencinin kantin alışverişindeki tutumu üzerinden somut biçimde gözlemlenebilir. Benzer şekilde, öğrencilerin teneffüslerde birbirlerine karşı sergiledikleri tutum ve davranışlar, hayat bilgisi dersinde ele alınan değerler eğitiminin ne ölçüde içselleştirildiğini gösterir. Ayrıca, öğrencilerin birlikte oynadıkları oyunlar da beden eğitimi dersinin kazandırmayı hedeflediği iş birliği, takım ruhu ve hareket becerilerinin izini taşır. Bu tür gözlemler, öğretmenin sınıf içinde verdiği eğitimin öğrencinin davranışlarına ne ölçüde yansıdığını değerlendirmesi açısından önemli ipuçları sunar

Nöbet görevi, öğretmene öğrenciyi tüm yönleriyle tanıma fırsatı verir.

Kontrollü ortamlarda bireylerin kendilerini tam olarak göstermediği bilinen bir gerçektir. Bu yüzden öğretmen, ancak serbest zamanlardaki öğrenci davranışlarını gözlemleyerek daha sağlıklı bir değerlendirme yapabilir. Bu gözlemler, öğrencinin sosyal becerilerini ve kişisel gelişimini anlamada kritik bir rol oynar.

Nöbet görevi, sosyal etkinliklerin planlı bir şekilde yürütülmesini destekler.

Okulda yürütülen sosyal etkinlikler genellikle gönüllü faaliyetler olarak tanımlanmıştır ve en uygun zaman dilimleri ders araları ve öğle arasıdır. Bu süreçte öğretmenlerin nöbet alanlarındaki öğrencileri yönlendirmeleri ve gönüllü faaliyetlere destek olmaları, öğrencilerin teneffüsleri daha verimli geçirmelerini sağlar. Bu, öğrencilerin hem fiziksel hem de aynı sosyal gelişimlerine de katkı sunar.

Nöbet görevi, rehberlik faaliyetlerinde öğretmene kolaylık sağlar.

Öğrenciler açısından nöbet, öğretmenle ders dışı bir araya gelme ve sohbet etme zamanıdır. Bu anlamda, nöbet görevi rehberlik faaliyetlerini de destekler. Öğrenciler, yaşadıkları sorunları sınıf ortamında anlatmaktan çekinebilirler veya teneffüslerde öğretmenler odasına gidip öğretmenlerini rahatsız etmek istemeyebilirler. Bu zamanlar, öğretmenlerin öğrencileriyle daha samimi bir şekilde iletişim kurmasına olanak tanır ve öğrencilerin yaşadığı zorlukları anlamada önemli fırsatlar yaratır.

Nöbet görevi, öğretmenler arasındaki mesleki iş birliğine katkı sunar.

Öğretmenler genellikle sınıflarında planlı ders saatlerinde öğrencileriyle bir araya gelirler. Ancak ders dışı zamanlarda öğrencilerin nasıl davrandığı öğretmen tarafından tam olarak bilinmez. Nöbetçi öğretmenler, öğrenciler arasındaki iletişim problemlerini farklı bir gözle görüp ilgili öğretmenle paylaşarak olası davranış sorunlarının önüne geçebilir ve sınıf içinde olumsuz alışkanlıkların yayılmasını engelleyebilir. Bu iş birliği, okul iklimini iyileştirir ve öğretmenlerin etkileşimlerini artırır.

Nöbet görevi, okulun fiziksel alanlarının geliştirilmesine katkı sağlar.

Öğrenci davranışları göz önüne alınarak, çocukların yoğun kullandıkları alanlar belirlenebilir, kullanılmayan alanlar için etkinlik alanları tasarlanabilir. Sınıf içi yerleşimdeki sorunlu alanlar (sıraların düzeni, dolapların yeri vb.) tespit edilerek işlevsel çözümler geliştirilebilir. Ayrıca okul bahçesi, kantin ve etkinlik sınıflarının daha verimli kullanılmasına yönelik uygulamalar geliştirilebilir. Çocukların serbest zamanlardaki tepkileri, okulun fiziki imkanlarının daha verimli kullanılmasını sağlayabilir.

Sonuç olarak, nöbet görevi yalnızca bir zorunluluk ya da güvenlik tedbiri değil, eğitimin tamamlayıcı bir unsurudur. Öğrencilerin gerçek anlamda tanınmasına, eğitsel gözlem yapılmasına ve okulun işleyişine dair önemli ipuçları elde edilmesine imkân tanır. Ancak eğitim sistemimizde nöbetin bu boyutu yeterince anlaşılamamış ve ders dışı zamanlar sadece bir "ara" olarak görülmüştür. Prof. Dr. Selahattin Turan'ın da belirttiği gibi, "Türk eğitim düzeninde, teneffüs kültürü oluşturulamadı; teneffüs-ara olarak görüldü, bir dinlenme hakkı, beden ve ruh sağlığı/sosyalleşme/oyun için bulunmaz bir fırsat olarak tasarlanamadı." Selahattin Hoca’nın belirttiği bu eksiklik, yalnızca öğrencilerin değil, öğretmenlerin de teneffüslerde üstlendiği rolün dar bir çerçevede kalmasına neden olmuştur. Oysa nöbet, yalnızca bir denetim görevi değil, teneffüs kültürünü inşa etmenin de bir parçası olarak görülmelidir. Bu anlayışın yerleşmesi, nöbetin eğitim sürecine katkı sağlayan bir işlev kazanmasını sağlayacak ve öğretmenleri rutin bir görevden çok, okul iklimini şekillendiren birer katkı sağlayıcı hâline getirecektir.

Yorumlar

  1. Özlem SÜKÜT14 Nisan 2025 20:30

    Tavsiye edilenleri uygulamak, öğretmenliği memuriyet olarak görmenin önüne geçemeyi sağlayacak bir kapı gibi... Kalemine sağlık Enes Hocam.

    YanıtlaSil
  2. Enes Hocam çok iyi tespitler olmuş👏👏Eğitimde de, İdealde de başarılı olmak için, nöbetin gerçek işlevleri daha iyi anlatılamazdı, İlave olarak nöbet okulun, sınıfların eğitim durumlarının kısa filimleridir, diye düşünüyorum. Ama günümüzde bu anlayış maalesef pek yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yoğun ders günleri içerisinde yürütülecek bir görev değildir. Öğretmenlere boş gün oluşturma çabası yüzünden yoğun ders günlerinde yürütülen bir göreve dönüşmüş durumda. Mevcut okul uygulamaları ile bu görevin nitelikli yürütülmesi mümkün değildir. Bu okulların çözebileceği bir konudur.

      Sil
  3. Güzel diyorsunuz da, büyük okullarda çocukların koridorlarda ve sınıf içinde koşturmalarına, kazalara engel olamıyoruz. Eskiden öyle ya da böyle kimse okul içinde koşmazdı. Zamane çocuklarını durdurmanın imkanı yok. Nöbet sırasında tabi ki bütün öğrencilerin davranışlarını görüyoruz, olumlu ya da olumsuz davranışları öğretmen arkadaşlarla paylaşıyoruz. Ne kadar uyarsan da konuşsan da, bazılarına fayda etmiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam çocuğun hareket hareket halinde olması ve buna bağlı olarak bazı kazaların yaşanması hayatın olağan akışı içerisindedir. Belirttiğiniz durumlar olacak. Öğretmen sorumlu olduğu yerde bulunduktan sonra herhangi bir sorun yaşamaz. Anlatmaya çalıştığım görev yerinde bulunulan zamanın nasıl nitelikli geçirileceğidir.

      Sil
  4. Nöbet görevi benim için hem bir iş yükü hem de eğitsel bir fırsattır. İş yüküdür diyorum çünkü derslerin verdiği yorgunlukla birlikte nöbet o günü gerçekten yorucu kılmaktadır. Lakin nöbet görevinin yorucu olması angarya olduğu ya da başka görevliler tarafından yapılması gerektiği fikirlerini haklı kılmaz. Nöbet, öğretmenlik mesleğinin eğitsel anlamda tamamlayıcısı gibidir. Bu nedenle kıymetli Enes hocamın fikirlerine tamamen katılıyorum. Kaleminize sağlık hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam yönetmelik belirttiğiniz soruna aslında önlem almış. Bu görevin en az dersin olduğu günde yerine getirilmesini önermektedir. Yoğun ders günü içerisinde u görevin nitelikli bir şekilde yürütülmesi mümkün değildir.

      Sil

Yorum Gönder